Soğuk Savaş Yılları - Soğuk Savaş Yılları’nda Türkiye: Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı fikir akımları, sınırları içinde birbirinden ırk, dil, din bakımından farklı toplumları barındıran Çarlık Rusya’sını da etkiledi. 19. yüzyıl sonlarında hız kazanan sanayileşme işçi sınıfını doğurdu ve bu sınıfın taleplerinin Çarlık idaresince karşılanamaması ülkede bunalıma yol açtı. Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesiyle ülkedeki toplumsal ve ekonomik gerilimler doruğa ulaştı. Çarlık Rusya’sı, Birinci Dünya Savaşı sırasında siyasi bir değişim yaşadı ve savaştan çekildi. 1917 yılında Çarlık Rusya’sı sona ererken 15 cumhuriyetten oluşan SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) kuruldu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya yeni bir oluşuma sahne oldu. Bu düzenin baş aktörleri ise ABD ve SSCB idi. Farklı yönetim yapılarına sahip ABD ve SSCB dünyayı kendi etki alanlarına almak istiyordu. ABD ve SSCB’nin benimsediği görüşler onların yönetim biçimleri, ekonomik sistemleri ve sosyal politikalarına da yansıdı. İki devlet arasındaki ideolojik karşıtlık, sıcak bir çatışmaya yol açmadı.
İkinci Dünya Savaşı sonunda başlayarak 1990’lı yılların başına kadar devam eden ve gerginliğin sürdüğü dö
nem Soğuk Savaş Dönemi olarak adlandırıldı. Bu dönemde, dünya ABD ve SSCB liderliğinde iki kutba ayrıldı. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’na fiilen girmemişti; ama jeopolitik konumunun önemi nedeniyle, savaş sonrası düzende yerini belirlemek zorundaydı. Türkiye, ABD ve SSCB bloğuna bağlı ülkelerle komşu durumundaydı. Her iki blok da Türkiye’yi yanında görmek istiyordu. ABD’nin Türkiye’yle yakınlaşma girişimlerinde bulunduğu sırada SSCB’nin de Türkiye’den bir takım talepleri vardı. SSCB, Türkiye’den toprak ve Boğazlardan üs istiyordu. Sovyetlerin Doğu Avrupa’da yayılması, ABD’yi bir dizi tedbir almaya itti. ABD Başkanı Harry S. Truman (Heri Turuman), bu ortamda, kendi adıyla anılan “Truman Doktrini”ni ortaya attı (1947). Truman Doktrini; Sovyet tehdidi altındaki ülkeleri ekonomik ve askeri açıdan güçlendirmeyi amaçlıyordu.
Bu doktrin çerçevesinde yapılan ekonomik yardımlar, “Marshall (Marşal) Planı” olarak isimlendirildi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu on altı ülkeye yapılacak yardımlar, daha çok askeri araç gereçler ile birlikte tarım araçlarını kapsıyordu. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrası en önemli güç olan ABD’nin yanında yer aldı. ABD’nin Marshall (Marşal) Planı çerçevesinde yaptığı yardımlar, NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü)nün yardımları ile desteklendi. NATO, ABD öncülüğünde 4 Nisan 1949 tarihinde ABD, Kanada ve Batı Avrupa’nın on demokratik ülkesinin bir araya gelmesi ile kuruldu. Yapılan antlaşmaya göre, NATO’ya üye ülkelerden herhangi birine yapılacak saldırıya üye ülkeler hep birlikte karşı koyacaklardı. Zaman içerisinde NATO’ya üye ülkelerin sayısı arttı.
Soğuk Savaşı Yılları’nda Kore Savaşı ve Savaşta Türkiye’nin Rolü
Soğuk Savaş Döneminde ABD ve SSCB’yi karşı karşıya getiren önemli olaylardan biri de Kore Savaşı’dır. SSCB kontrolündeki Kuzey Kore’nin, ABD kontrolündeki Güney Kore’ye saldırmasıyla Soğuk Savaş Döneminin ilk sıcak çatışması başladı. 1950-1953 yılları arasında yaşanan savaşta Birleşmiş Milletler, ABD’nin önderliğinde bir uluslararası güç oluşturdu. Türkiye de bu güç içerisinde yer aldı. Türk askeri Kore’de gösterdiği başarılarla savaşın kaderini değiştirdi. Savaşta yedi yüzden fazla Türk askeri şehit oldu. Türkiye’nin Kore Savaşı’ndaki başarısı, uluslararası sorunlarda Batılılarla hareket etmesi ve jeopolitik konumu NATO’ya girişinde etkili oldu. 1952 yılında Türkiye NATO’ya üye oldu. Savaş sonunda Kuzey ve Güney Kore arasında 38. enlem sınır kabul edildi. ABD öncülüğünde kurulan NATO’nun Kore Savaşı’ndaki ittifakı karşısında SSCB, etkisi altındaki Doğu Avrupa devletleri ile 1955 yılında Varşova Paktı’nı kurdu. İki kutup arasındaki rekabetle ortaya çıkan soğuk savaş dönemi 1991 yılında SSCB’nin dağılmasına kadar sürdü. Soğuk Savaş Dönemi’nde Türkiye, batı yanlısı bir politika izlerken SSCB ile de ilişkilerini bozmamaya çalışmıştır.
Kaynak: MEB İlköğretim Okulları İçin T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8. Sınıf, ÜNİTE 7, s 196
- Okuma Sayısı: Bu yazı 64747 defa okunmuştur.