İki Savaş Arasında Barışın Sürekliliğini Sağlama Çabaları: a) Cemiyet-i Akvam'ın (Milletler Cemiyeti) Kurulması: I. Dünya Savaşı'ndan sonra toplanan Paris Barış Konferansı'nın 25 Ocak 1919 tarihindeki toplantısında; uluslararası barışı ve güveni sağlayacak ve devam ettirecek bir Milletler Cemiyeti'nin kurulmasına karar verildi. Bu kararı yerine getirmek için bir komisyon kuruldu. Komisyonun hazırladığı sözleşme 28 Nisan 1919 tarihinde Paris Barış Konferansı Genel Kurulu'nda kabul edildi ve böylece Milletler Cemiyeti kurulmuş oldu.
Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek olan Milletler Cemiyeti 6 Temmuz 1932'de, Türkiye'yi üyeliğe davet etmiştir. 9 Temmuz 1932'de TBMM, Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'ne giriş davetini onaylamış ve 18 Temmuz 1932'de Türkiye, Milletler Cemiyeti'ne resmen üye olmuştur. Türkiye, Milletler Cemiyeti'nin ilk davetli ülke olma onuruna sahip olmuştur. Dünya'da barışı sağlamak, korumak ve kollamak amaçlarıyla kurulan Milletler Cemiyeti II. Dünya Savaşı'ndan önce bu amaçlarını gerçekleştirememiştir. Almanya'nın Ren bölgesini işgaline, İtalya'nın Habeşistan'ı işgaline, Japonya'nın da Mançurya'yı işgaline seyirci kalması cemiyetin çok da işlevsel olmadığına kanıt olarak gösteri
lebilir.
Sonuç olarak Milletler Cemiyeti 20 yıl süreyle dünya milletlerine barış için hizmet vermiş olmasına rağmen, tüm barışçıl çabaları sonuçsuz kalmış ve II. Dünya Savaşı'nın çıkmasını engelleyememiştir. II. Dünya Savaşı sonrası 18 Nisan 1946'da Cenevre'de toplanan Milletler Cemiyeti Konferansı, XXI. Genel Kurul Toplantısı'yla faaliyetlerine son verme kararı almıştır.
b) Locarno Antlaşması: 16 Ekim 1925'te Locarno'da yapılan antlaşmalara göre şu ilkeler saptanmıştır. Almanya'nın Batı sınırları ve Ren bölgesi silahlardan arındırılacaktır. İngiltere; Almanya'nın Belçika ya da Fransa'ya saldırması durumunda Fransa ve Belçika'ya yardımda bulunacaktır.
Almanya'nın, Çekoslovakya ve Polonya'ya saldırması durumunda Fransa bu ülkelere askeri yardımda bulunabilecektir. Bu antlaşma Avrupa'da belli bir yumuşama yarattığından kısa vadede olumlu sonuçlar vermekle birlikte uzun vadede barış ortamının sürdürülmesini sağlayamamıştır.
c) Briand-Kellog Paktı: Fransız Dışişleri Bakanı Briand ile ABD Dışişleri Bakanı Kellog "savaşı ulusal politikanın bir aleti olmaktan çıkarma yükümlülüğü" ilkesine dayanan bir paktin kurulmasına ön ayak olarak dünya barışına katkı sağlama yolunda bir hamle gerçekleştirdiler. Bu pakta 1928 Ağustosu'nda ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Polonya, Belçika ve Çekoslovakya gibi ülkeler üye olmuştur.
- Okuma Sayısı: Bu yazı 2530 defa okunmuştur.