Atatürk’ün Milli Birlik ve Beraberlik Anlayışı: Millî birlik ve dayanışma ile zorlukların aşılacağına inanan Atatürk bu konuda “...Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti; millî birlik ve beraberlik içinde güçlükleri yenmesini bilmiştir.” demiştir. Ona göre milli birliği sağlayan bu unsurlar millî eğitim, millî kültür, dil, tarih, kültür ve ülkü birliği, Misakımillî ve Türklük şuuru ve manevi değerler olarak açıklanabilir.
Atatürk, milleti; dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasi ve sosyal toplum olarak tanımlamıştır. Buna göre milleti oluşturan ortak değerler kültürü oluşturur. Bunun bilincinde olan Atatürk; Türk milletinin temelinin kültür olduğunu, uluslararasında bir milletin ancak kültürü ile yer edinebileceğini belirtmiştir. Millî kültür ise bir millete kimlik kazandıran, diğer milletlerle arasındaki farkı belirlemeye yarayan maddi ve manevi değerlerin tamamıdır. Millî kültürün en önemli unsurları ise dil ve tarihtir. Dil, bir milletin temelini oluşturur. Duygu ve düşüncelerin aktarılmasında bir vasıta olduğu için, duygu ve düşünce birliği dil ile gelişir. Tarih ise bir milletin bü
tün fertlerinin bilmesi, benimsemesi ve koruması gereken kültürel değerlerdir. Bu nedenle Atatürk, milletin varlığını sürdürmesi ve millî bilincin sürekli olarak canlı tutulabilmesi için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecbur olduğumuzu belirtmiştir.
Atatürk bu amaca yönelik olarak Türk milletini tanıyıp onun değerlerini bilme, onunla gurur duyup, onun varlığını ve sahip olduğu değerleri daha da yüceltip gelecek nesillere aktarmak anlamına gelen ülkü birliğine de ayrı bir önem vermiştir. Atatürk, Türklüğü ile iftihar eden ve milletine inanan birisiydi ve başarısında bu inancın payı pek büyüktü. Bu konuyla ilgili olarak arkadaşlarından birinin, “Allah sana çok ömürler versin; yoksa vah bu milletin haline!” demesi üzerine şu cevabı vermiştir: “- Bu sözünüz beni çok üzdü! Düşmanlarımız da böyle söylüyor, onlar da "Ölsün de kurduğu eser yok olsun!" demiyorlar mı? Ve bunu beklemiyorlar mı? Niçin böyle düşünüyorsunuz? Her şeyi niçin bana mal etmek istiyorsunuz? Ben bir eser meydana getirdimse milletimin güç ve kuvvetine ve ondan aldığım ilhama dayanarak yaptım. Sizleri konuşturdum, sizleri koşturdum, yaptım!”
Atatürk ‘ün bu ideallere ulaşılması noktasında millî eğitime ayrı bir önem verilmesi gerektiğini “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etme gereği öğretilmelidir. Dünyada, uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği ananevi unsurlara sahip olmayan kişiler ve bu nitelikte kişilerden oluşan toplumlara, hayat ve bağımsızlık yoktur…” sözleriyle belirtmiştir.
Kaynak: Ortaöğretim Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Devlet Kitapları, Birinci Baskı, 2011.
- Okuma Sayısı: Bu yazı 30899 defa okunmuştur.