Temsil Kurulu’nun Ankara’da Toplanması ve Meclisin Açılması


Temsil Kurulu’nun Ankara’da Toplanması ve Meclisin Açılması: Samsun’dan başlayarak, Anadolu’nun çeşitli yerlerini dolaşan ve her gittigi yerde önemli ve anlamlı Olayları gerçekleştirebilecegi ve meclisin çalışmalarına yakından izleyebileceği bir yerde karargâh kurmak istiyordu. Bunun icin elverişli yer olan ankarayı seçti. Temsil kurulu’nun başında olarak 18 Aralık 1919 tarihinden Sivas’tan Ankara’ya yola çıktı. Ankara, konumu bakımından Anandolu’nun çok uygun bir yerinde bulunmaktaydı. Demiryolu baglantısının bulunması, Yunanlılara karşı girişilebilecek savaşlara yakın olması İstanbul ve öteki kentlerle haberleşme olanaklarının bulunması ile Paşa’nın dikkatini cekmişti. İşte bu cümlelerle Temsil Kurulu‘nun diğer üyeleyle birlikte Ankara’ya geldiler. Halk Mustafa kemal’i ve arkadaşlarını coşkun bir şekilde karşıladı. Daglardan inen seymenler Mustafa Kemal’i Dikmen sırtlarında karşılayınca Paşa arabasından indi.

_Merhaba arkadaşlar dedi.
_Merhaba paşa’m.
_Niçin zahmet edipte buraya kadar geldiniz?
_Seni görmeye gedik, ugruna ölmeye geldik paşam.

Mustafa kemal bu karşılaşmadan çok duygulandı. Ankara’yı kendisine merkez yaptı. Ankara hem kurtuluş savaşının hemde devrimlerin

beyni durumunu aldı. Atatürk Ankara’da şimdi Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün bulundugu binada kendisine ayrılan daireye yerleşti; bir süre sonra da istasyonun yanındaki eve taşındı. Ankara artık ulusal hareketin merkezi olmuştu. Atatürk ulusal örgütün her türlü işlerini buradan yürütüyordu. Sözle, yazıyla ilgilileri durmadan aydınlatmaya, tek bir amaç çerçevesinde aynı düşüncelerle hareket eder bir duruma getirmeye çalışıyordu. Özellikle, Ankara’ya gelen milletvekilleriyle görüşüyor bir yandan da kendilerine çeşitli zorluklar çıkartan İstanbul hükümetiyle didişiyordu. Bu sırada Albay İsmet Bey de (İsmet İnönü) Ankara’ya gelerek Atatürk ile birlikte çalışmaya başladı. Atatürk İstanbul’da toplanacak olan milletvekilleri meclisinin İngilizler tarafından kesin olarak dağıtılacagını seziyor, bu durumda meclisi derhal Ankara’da da toplanmak için gerekli önlemleri alıyordu. 12 Ocak 1920de milletvekilleri meclisi İstanbul’da açıldı. Milletvekilleri Atatürk’ün Amasya Genelgesi’nde yayınladığı düşüncelerle Erzurum ve Sivas kongrelerinin kararlarının bir benzeri olan “Misak-ı Milli”yi 28 Ocak 1920de kabul ettiler. Fakat 16 Mart 1920 tarihinde İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal ettiler. İstanbul’daki yüz elli tür aydınını tutukladılar. Milletvekilleri meclisini basarak bazı milletvekillerini alıp götürdüler.

Atatürk, vatansever bir telgraf memurundan aldığı bu haberi, ilk iş olarak bütün ülkeye yaydı. Sonra İstanbul’daki İtilaf Devletleri temsilcilerine tarafsız devletlerin dışişleri bakanlıklarına; Fransız, İngiliz ve İtalyan parlementolarına telgraf gönderdi. Ulusuna yayınladığı bir genelde ile de, Osmanlı devletinin varlıgının ve egemenliginin sona erdiği belirtti. Türk ulusunu kendi varlığını ve bağımsızlıgını korumaya çagırdı. Gerekenlerle görüşmeler yaptıktan sonra 19 Mart 1920 günü Ankara’da olağanüstü yetkilerle bir meclis kurulması ve ulusun yönetiminin bu meclise verilmesi kararlaştırıldı.

Bu yeni meclis, yeniden seçilecek temsilcilerle kurulacaktı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 de Ankara’da büyük bir törenle açıldı. Türk ulusunun içte ve dışta tam bagımsızlıgını sağlayarak yazgısını kendi eline aldığını bütün dünyaya ilan etti. Bütün yurtta kendi üstünede hiçbir kuvvet tanımayan, yasama ve yürütme erklerini toplayan Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi içinde bir hükümet kurmaya ve meclis başkanının aynı zamanda Hükümetin de başkanı olmasına karar verdi. 24 Nisan’da Atatürk’ü başkan seçti. TBMM bir taraftandan çeşitli kanunlar çıkararak çalışmalarını sürdürürken; Atatürk’ün başında bulunduğu hükümet, varlığını günden güne kuvvetlendiriyor; orduyu, maliyeyi, iç yönetimi ileri bir anlayışla düzenliyordu. Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 19 agustos 1920 tarihli toplantısında Osmanlı hükümetinin imzaladıgı Sevr Antlaşması’nın kabul edilmediğini bildirdi. Böylece Atatürk’ün önderligi, kişisel çabaları ve çalışmaları ile kurmuş oldugu yeni hükümet kendisini bütün dünyaya tanıtmış oluyordu. Atatürk, TBMM’nin açıldıgı 23 Nisan‘ı Türk çocuklarına bayram olarak armagan etti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı her yıl coşkuyla kutlanmaktadır. TRT tarafından çeşitli ülkelerden çağrılan çocuklar ulusal elbiseleriyle Bu bayrama katılmaktadır. 23 Nisan sadece Türk çocuklarının degil, dünya çocukların olma yolundadır.

Kaynak: Belirli Günler ve Haftalar, Cevdet Yalçın, İlayda Yalçın, Gül Yayınevi, Ankara, 2006.

- Okuma Sayısı: Bu yazı 26827 defa okunmuştur.