23 Nisan'ın Anlam ve Önemi ile İlgili Öğretmen Konuşması: Osmanlı İmpararotorluğunun 1.Dünya Savaşı’nda yenik çıkması sonucu şartları çok ağır olan Mondros Mütarekesi’ni kabul etti. Yurdumuz düşman ülkelerce masa başında paylaştırıldı. Yıllarca süren savaş sonucunda ülke ekonomik yönden iyice yıpranmıştı. Çalışabilecek durumdaki erkekler cepeden cepheye koşmuş ve çoğu da şehit olmuştur. Ülke ekonomisi tarıma dayanıyordu. Köylerde yaşlılar, kadınlar ve çocuklar kaldığından toprak yeterince işlenmiyor, üretim daralıyor halk fakirleşiyordu. Anadolu dört bir yandan isgal edilmeye başlandı. Yüzyıllar boyunca Türklere yurt olmuş, düşman ayağı değmemiş topraklarımızın çiğnenmesi, Türk milletinin grurunu kırmış, fakirlik ve sefaletten daha ağrına gitmişti. Ülke karanlık ve karşılık içindeydi. Milli servetlerimiz talan ediliyordu. Padişah ve yandaşları ise halktan kopmuş, işgalci devletlerin kuklası olmuştu. Sanki uykudaydılar.
Asırlardır bağımsızlığını herşeyin üstünde tutan bir millet tutsak ediliyordu. Çaresizlik içinde olan ulusumuzun karşısına tam bu günlerde Çanakkale Kahramanı Mustafa Kemal Paşa çıktı. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan Anadolu’ya ayak basan Mustafa Kemal, yer yer oluşmaya başlayan b
ölgesel kurtuluş hareketlerini birleştirmeye ve bağımsızlık meşalesini yakmaya başladı. Yurdun dört yanından dernekler kuruldu. Sivas, Erzurum mitingleri yapıldı. Bağımsızlık bildirileri yayınlandı. Mustafa Kemal, yurdumuzun işgal edilen yörelerinde kurulan kurtuluş hareketlerini, komutanları, aydın kişileri bir merkeze bağlayan bağımsız bir Türk devleti kurmak için çalışmalara başladı. Türk milleti tüm varlığıyla Mustafa Kemal’i destekledi ve ona bağlandı. Misak-ı Milli sınırları içinde vatanın parçalanamayacağını, manda ve himayenin kabul edilemeyeceğini, kurtuluşa dek savaşılmasına karar verildi.
Mustafa Kemal görevinden ayrıldı. Sade bir vatandaş gibi kendisini vatanın kurtuluşuna adadı. Zorluklar ve tehlikeler onu bekliyordu. Osmanlı hükümeti çalışmalarına engel olabilmek için bir yandan halkı kışkırtıyordu. 27 Aralık 1919’da halk temsilcileri ile birlikte Ankara’ya geldi. Halk Atatürk’ü ve temsilcileri büyük bir coşku ile karşıladı ve bağırlarına bastı. Atatürk önderliğindeki tüm Anadolu tek yürek olmuştur. Milli Mücadele başlamış, Ankara’da bu mücadelenin merkezi olmuştur. Ankara’nın merkez oluşundaki en büyük etken coğrafi konumu, bulunduğu yer olmuştur. Mustafa Kemal Anadolu ile İstanbul hükümetinin bütün bağlarını kesmek, milletin içinden doğan yeni bir hükümet kurmak istiyordu. Bu amaçla 19 Mart 1920’de valilere, kolordu komutanlarına genelge göndererek, Ankara’da olağanüstü yetkisi olacak bir meclisin toplanacağını bildirdi.
Anadolu illerinde yeniden seçilen 285 milletvekili ve İstanbul’dan kaçmayı başaran 78 milletvekili ile 23 Nisan 1920 Cumagünü büyük bir törenle ‘’ Türkiye Büyük Millet Meclisi ‘’ açıldı ve ilk toplantısını yaptı. Bu toplantıda başkanlığa Mustafa Kemal seçildi. Türk milletinin gerçek temsilcilerinden olan yeni bir meclis ve yeni bir hükümet kuruldu. Yeni Türk Devletinin kuruluşu bütün dünyaya duyruldu. Böylece Türk milleti tarih boyunca kurduğu devletlere bir yenisini ekliyordu. Bu tarihte açılan meclis, bugün Ulus’ta ‘’Kurtuluş Savaşı Müzesi’’ olarak değerlendirilmiştir. Atatürk bu anlamlı günü çok sevdiğiherkes tarafından bilinen çocuklara armağan etti. Atatürk ileri görüşlü bir liderdi. Belki de her yaptıklarında daha üstün yanı ile bir eğitimci olmasaydı. İstiyordu ki Türk çocuğu, Türk genci, bağımsızlığın, özgürlüğün, vatan bilincininve ulusal birliğin bilincine varsın, onu tatsın, benliğinde yaşatsın. ‘’ Bugünkü küçükler, yarının büyükleridir’’ diyerek, her kuşağın gelecekteki kuşaklara vermesi gereken önemi belirtiyordu.
Cumhuriyet’in ancak yeni kuşakların iyi eğitilmesi ile yaşanılcağına inanıyordu. Çocuklara armağan edilen bu bayram tüm dünyada çocuklara armağan edilen tek bayramdır. Atatürkün 100. Doğum günü olan 1981 yılından sonra tüm dünya çocuklarıyla kutlanmaya başlanmıştır. Bu bayram nedeniyle davet edilerek Ankara’ya gelen çocuklar burada öğrenci aileleri tarafından misafir edilirler. Bu çocuklar değişik ve ülkelerini tanıtıcı folklorik gösteriler yaparlar. Gezilecek yerleri gezer ve görürler. Bu günün küçükleri yarının büyükleri olan bu çocuklar aralarında sevgi kardeşlik tohumlarını yeşertmektedirler. Bu da gelecekte ülkeler arasında dostluklara atılmış bir temeldir.
Kaynak: Belirli Günler ve Haftalar, Özek Yayınları, sayfa 157, Ankara.
- Okuma Sayısı: Bu yazı 21567 defa okunmuştur.