Atatürkçü Düşünce Sistemi


Atatürkçü Düşünce Sistemi: Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, aklın ve bilimin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılması amacı ile temel esasları Atatürk tarafından belirlenen gerçekçi fikirlere ve ilkelere, Atatürkçülük veya Atatürkçü Düşünce Sistemi denir.Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli, Türk milletinin engin tarihî geleneklerinden haz ve ilham alan Atatürkçü Düşünce Sistemi'ne dayanır. Modern devletlerde devletin üç temel görevi vardır. Bunlar; tam bağımsızlık, millî egemenlik ve millî birliği sağlamaktır. Atatürk, tam bağımsız, millî egemenliğe dayanan, millî birlik ve beraberliğe büyük önem veren bir devlet anlayışını hayata geçirmiştir. Atatürkçülük, devletin rejimi ve işleyişiyle ilgili gerçekçi düşünceleri ve uygulamaları kapsar.

Türk milleti, binlerce yıllık tarihi içinde köklü bir devlet geleneÄŸine sahiptir. DiÄŸer milletler karşısında varlığını bu sayede sürdürmüştür. Devletin millet için önemi, kuvvetli bir gelenek olarak benimsenmiÅŸtir. Bunun sonucu olarak devlete baÄŸlılık, kanunlara saygı, devlet-millet kaynaÅŸması oluÅŸmuÅŸtur. Atatürk, Türk milletinin sahip olduÄŸu bu devlet geleneÄŸini, çaÄŸÄ

±n gereklerine göre daha da güçlendirmiÅŸtir. Atatürk, bir milletin yükseliÅŸi ve gerilemesini ekonomiyle baÄŸlantılı görmüştür. "Yeni Türkiye'mizi lâyık olduÄŸu seviyeye yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız." diyerek ekonominin önemini dile getirmiÅŸtir. Atatürkçü Düşünce Sistemi, Türk milletinin sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı ve ekonomik alanda kalkınmasını saÄŸlamayı hedef alan bir düşünce sistemidir.

Atatürkçülük, aklın ve bilimin rehberliğinde Türk milletini çağdaşlaştırmayı amaçlar. Türk milletine, millî kimliğini kaybetmeden dünya milletleri arasında hak ettiği yeri kazandırmayı hedef alır. Bugün ve gelecekte millî onurumuzdan ve bağımsızlığımızdan en küçük bir taviz vermez. Atatürkçü Düşünce Sistemi, Türk milletinin çağdaşlaşmasında önemli bir yer tutar.
Atatürkçülük, devlet yönetiminde millet egemenliğini esas alan bir sistemdir. Atatürk, Türk milletinin devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmasına büyük önem vermiştir. Bunun en güzel örneğini önce Erzurum ve Sivas kongrelerini toplayıp milletin fikrini alarak göstermiştir. Daha sonra 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM'yi açarak milletin devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmasını sağlamıştır. Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamayı amaç edinmiş Türk milleti de Atatürkçü Düşünce Sistemi'ni benimsemiş, bu sistemi yaşatmaya ve yüceltmeye karar vermiştir.

Atatürkçülük, Türk milletinin güven ve huzur içinde yaşamasını hedef alan bir dünya görüşüdür. Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açarak hâkimiyetin millete ait olduğunu göstermiştir. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Türk milleti, kendi yöneticilerini seçerek demokratik yaşam biçimini günlük hayatında uygulayan medenî milletler arasında yerini almıştır.

Atatürkçülüğün temelinde, Türk kültürü ve insanlığın binlerce yıllık yüksek değerleri olan, bağımsızlık, özgürlük, insan ve vatan sevgisi vardır. Atatürk, bu değerleri göz önünde bulundurarak, Osmanlı Devleti'nin yıkıntıları üzerinde millî bir devlet kurmuştur. Türk devletinin güçlenmesini ve halkın mutluluğunu sağlamak, ülke gerçeklerinden ayrılmamak, halka saygılı olmak Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin başlıca gayeleridir. Devletimizin gelişip güçlenmesi ve her türlü tehlikeye karşı korunması için Atatürkçülüğün yaygınlaştırılıp benimsenmesi gerekir.

Yazan:Yrd. Doç Dr. Muhammed ŞAHİN

- Okuma Sayısı: Bu yazı 14698 defa okunmuştur.


Musa Arkınyarbay diyor ki:

Aslında kendine özgü bir karakter taşıyan Atatürkçü düşüncenin amacı, bir toplumun tümüyle topyekun bir uygarlığa aktarılmasını sağlamaktır diyebilirim.