Harf İnkılabının Yapılış Sebepleri (Nedenleri): Türkler V. yüzyıldan itibaren çeşitli dönemlerde ve bölgelerde bağlı bulundukları inançlara ve girdikleri kültür çevrelerine göre Kök-Türk ve Uygur alfabelerinin yanısıra çeşitli alfabeler kullanmışlardır. Türklerin İslâm dinini kabul etmeleriyle birlikte, XI. Yüzyılın başlarından itibaren Arap alfabesi, Türkler arasında yayılmış ve Türkçe'ye uygulanmıştır. Arap alfabesinin Türkçe'ye uygulanması, birçok aşamalar geçirmiş, sürekli yazım kuralları değişmiş ama Arap harfleri hiçbir dönemde Türkçe için kullanışlı bir yazı olmamıştır. Arap alfabesindeki harflerin, Türkçe ses yapısına uymaması, basın-yayın hayatında zorluklara neden olması, kolay okunup yazılamaması, bu alfabenin iyileştirilmesi veya değiştirilmesi fikrini gündeme getirmiştir.
İlk girişim, 1860'h yılların başında Münif Paşa tarafından başlatılmış ve 1928 yılına kadar bu konudaki öneriler, tartışmalar ve çalışmalar sürüp gitmiştir. Ancak bu süre içinde, bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu öneriler ve tartışmalar Cumhuriyet'in ilk yıllarında daha da önem kazanmış, gerek basında, gerekse TBMM'de güncelliğini korumuştur. Uzun yıllar süren tartışmaların sonunda Atatürk, alfabe sorununu, inkı
lâpları arasına alarak sistemli bir şekilde çalışmalara başlamıştır. Dil Encümeni ve Alfabe Komisyonu'nu kurarak çeşitli alfabeleri inceletmiş, sonunda Latin kökenli harflerin Türkçe dil yapısına uygun şekle getirilmesine karar verilmiştir.
9 Ağustos 1928'de Sarayburnu Parkt'nda yapılan bir toplantıda, yeni Türk alfabesini davetlilere tanıtarak Türk Harf İnkılâbı'm başlatmıştır. 1 Kasım 1928 günü Meclis yeni Türk Harfleri Kanunu'nu kabul etmiş, 3 Kasım 1928 günü, bu Kanun, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 9 Ağustos 1928'den itibaren, basının da desteği ile ülkede yeni Alfabe'nin benimsenmesi, öğrenilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla ciddi çabalar başlatılmıştır. Yeni Türk harfleri okuma-yazmayı büyük ölçüde kolaylaştırdığı için, ülke çapında -devletin ve basının da desteği ile- okuma-yazma yaygınlaştırılmış ve halk eğitimi gerçekleştirilmiştir. Atatürk, Türk milletinin, uygar milletler arasına girmesini kolaylaştırmak ve bunu sağlamak için yeni Türk alfabesinin kabulünü zorunlu görmüştür. Çağdaş uygarlığa giden yolu Türk milletine açmak, onun çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmasını sağlamak amacının yanısıra, alfabe değişikliğinin diğer büyük amacı da millileşmek, milli kültürümüzü oluşturmaktır. Türk Harf İnkılâbı ile, Türk kültür hayatını yepyeni ufuklara, evrenselliğe götürecek adımların ilki ve en büyüğü atılmıştır.
Sonuç ve Özet: Türkler, İslam dinini kabul ettikten sonra, Arap alfabesi Türkler arasında yayılmış ve Türkçe'ye uygulanmıştır. Arap alfabesinin Türkçe'ye uygulanması sırasında, yazım kuralları sürekli değişmiş, ancak Türkçe için kullanışlı bir yazı oluşturulamamıştır. Bu nedenle 19. yüzyılın ikinci yansında, basın ve yayın hayatının gelişmesine paralel olarak alfabe tartışmaları başlamıştır. Yazının kolaylaştırılması ya da alfabenin değiştirilmesi yönünde başlayan tartışmalar, Cumhuriyet dönemine kadar -zaman zaman yoğunlaşarak- devam etmiştir. Cumhuriyetsin ilk yıllarında devam eden tartışmaların sonunda Atatürk, alfabe konusunu inkılapları arasına alarak, 1928 yılında harf inkılabım gerçekleştirmiştir. O kuma-yazmayı kolaylaştırmak, Türk milletinin eğitim ve kültür düzeyini yükseltmek, milli kültürü oluşturmak ve çağdaş uygarlığa yönelmek amacıyla yapılan harf inkılabı, başarıyla gerçekleştirilmiş ve bu amaçlara ulaşılmıştır.
Kaynak: Dr. Neriman TONGUL, Türk Harf İnkılâbı, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S 33-34, Mayıs-Kasını 2004, s. 103-130
- Okuma Sayısı: Bu yazı 75900 defa okunmuştur.