Atatürk’ün Yaratıcı Zihniyeti (Atatürk'te Yaratıcı Düşünce)


Atatürk’ün Yaratıcı Zihniyeti (Atatürk'te Yaratıcı Düşünce): Atatürk en zor durumlarda dahi üstün yaratıcı düşünceleri ile sorunlara çözümler bulan ve bunları başarı ile uygulayabilen bir liderdi.Yaratıcı düşünceleri ile kimsenin hayal dahi edemediği işleri başarı ile başarabilmiştir.Atatürk, olayların akışına uymayı zorunlu gören ve bunlara göre davranmayı kabul eden bir kişi değil; aksine olayların dışına ve üstüne çıkıp olaylara kendi görüşünün ve düşüncesinin biçimini veren bir önderdi.Atatürk’ün gerçekleştirdiği her işinde yaratıcı düşüncesini görmek mümkündür. Bu konuda şu örnekler verilebilir. Sakarya Savaşı’nın en zor günleridir.

Ordunun kuzey – güney istikametindeki cephesi düşmen saldırısı sonucu doğu – batı istikametine dönmüş ve Ankara yolu Yuna ordusuna açık konuma gelmişti.İşte Atatürk böyle zor bir durumda orduya verdiği emrinde şöyle diyordu: “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz…” Atatürk’ün dünya harp tarihine getirdiği bu yeni savunma yöntemi ile düşman yenilgiye uğratılmış, Sakarya Zaferi kazanılmıştır.

Yine bu konuda Şapka İnkılabı’nı gerçekleştirm

esindeki hareketi de son derece iyi düşünülmüş bir kararın sonucudur. 1925 ylı Ağustos ayında Atatürk Kastamonu yöresinde bir geziye çıkmıştı. Bu gezide başına şapka giymiş, konuşmasında şapkanın dinle alakası olmadığını söylemişti. Kastamonu halkı o gün fesi çıkarıp şapka giymeyi kabul etmişti. Atatürk’ün şapka konusunu Kastamonu’da ele alması yaratıcı düşüncesinin bir sonucu idi. Bu konuda şöyle diyordu: “ Kastamonu dolaylarına ilk defa geliyorum.Halk benim başımda ne görürse hemen onu kabullenecekti.” Atatürk bu demene ile Kastamonu gibi uzun yıllar dışa kapalı kalmış bir yörede, halka şapka giymeyi benimsetince bunu tüm ülkede rahatça uygulayabileceğini görmüştü.

Kaynak: Kemal KARA, Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Önder yayıncılık, Önde Yayıncılık, İstanbul, 2000

- Okuma Sayısı: Bu yazı 36897 defa okunmuştur.