Cumhuriyetçilik İlkesinin Özellikleri - Nitelikleri: Cumhuriyetçilik; ulusçu, demokratik, özgürlükçü, çoğulcu bir yönetim ilkesidir. Yurttaşlar düşüncelerini, tek başlarına ya da toplu olarak her türlü yollarla yasal sınırlar içinde açıklama haklarına sahiptir. Cumhuriyet yönetiminde, düşünceleri baskı altına almak, suç saymak, yasaklamak söz konusu olamaz. Cumhuriyet yönetiminde, tüm yurttaşlar, tasada ve sevinçte ortaktır. Toplumun kimi kesimleri yoksulluk ve acı içinde kıvranıp ezilirken kimilerinin de sevinç içinde yaşamaları Cumhuriyetle bağdaşmaz. Acılar birlikte göğüslenir, sevinçler birlikte yaşanırsa Atatürk’ün belirttiği gibi, “ulus; ayrıcalıksız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle” olur. Cumhuriyetin temel amacı, böyle dengeli, mutlu bir toplum yaratmaktır.
Cumhuriyetçilik; dengeli ve barış içinde yaşayan mutlu bir toplum yaratmada, başta devlet örgütü olmak üzere, herkesin payına düşen görevi yapmasıdır. Cumhuriyetçiliğin gerektirdiği ödevler yerine getirilmezse yönetim bozulur, yozlaşır. Toplum bir kargaşa (anarşi) içine sürüklenir. Devletin etkinliği azalır. Yasadı
şı kaynaklardan beslenen zorbalık, ülkede söz sahibi olur. Zayıflar, arkasızlar ezilir. Ticaret bozulur. Üretimin hızı düşer. Bütün pazarlar, açıkgözlerin eline geçer. Adalet işlemez. Can ve mal güvenliği yok olur. Toplum, içinden çürür ve yıkılır!
Bu nedenle, cumhuriyet yönetiminin tüm organlarıyla her tehlikeye karşı korunması gerekir. Önemli olan cumhuriyeti kurmak, ilan etmek değil; onun gereklerini yerine getirmek, yaşatmaktır. Bugün dünyada adı, yönetim biçimi cumhuriyet olan kimi ülkelerde, uygulamanın hiç de bu yönetim ilkelerine uymadığı görülmektedir. Her türlü düşünce baskı altındadır. Halkın yönetimle ortaklığı yoktur. Ülkeye egemen olan belirli gruplardır. Sağlam deneylere ve çağdaş ölçülere dayanmayan böyle yönetimlerin, yukarıda niteliklerini belirtmeye çalıştığımız gerçek cumhuriyetle bir ilgisi olmayacağı ortadadır.
Cumhuriyeti koruma ve kollama görevinin, öncelikle gençlerimize düştüğünü de belirtelim. Atatürk, 30 Ağustos 1924’te, Dumlupınar savaşlarının yıldönümünde, “Meçhul Asker” anıtının başında yaptığı konuşmanın sonunda şöyle diyor: “Gençler! Yürekliliğimizi güçlendiren ve sürdüren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve bilgiyle insanlığın iyi niteliğinin, yurt sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni kuşak! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek olan sizsiniz!” Bundan daha önemlisi, 1927’de verdiği büyük “Söylev”in Türk gençliğine seslenen şu sözlerle bitmesidir: “Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.”
Kaynak: Ahmet KÖKLÜGİLLER, Atatürk’ün İlkeleri ve Düşünceleri.
- Okuma Sayısı: Bu yazı 31750 defa okunmuştur.