Atatürk'ün ilk aşkı Eleni Neler Yazmıştı: Balkan ülkelerine turist olarak giden Türkler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu, yaşadığı, öğrenim gördüğü mekanları da mutlaka ziyaret ediyor. Türk turistler Yunanistan'ın Selanik kentindeki Atatürk'ün doğduğu ev ile askeri eğitim aldığı Makedonya'nın Manastır (Bitola) şehrindeki Askeri İdadi binasını görmeden geçemiyor.Tur şirketlerinin yanı sıra bireysel olarak Yunanistan'a giden Türk turistlerin büyük çoğunluğu mutlaka Selanik'teki Atatürk'ün doğduğu eve uğruyor.Bugün müze olarak kullanılan Atatürk Evi'nin sorumlusu olan Canan Emin, Türk turistlere bir müze olarak düzenlenen evi gezdiriyor ve ayrıntılı bilgi veriyor.Selanik'in Aya Dimitriya Mahallesi, Apostolu Pavlu Caddesi 75 numaradaki evin bitişiğinde Türk Konsolosluğu bulunuyor.
Tur şirketleriyle Selanik'e gelen Türk turistler için sorun olmamakla beraber, tur programını kendisi düzenleyen Türk turistler için Atatürk'ün doğduğu evi bulmak biraz güç. Çünkü, bir müze olarak düzenlenmiş olmasına rağmen Atatürk Evi'ne ilişkin, hiçbir turistik, kültürel tanıtım belgesinde bilgi yer almıyor.Selanik''teki turizm kuruluşlarının, kültürel, tarihi ve arkeolojik anıtlara ilişkin broşürlerde
ya da turistik şehir haritasında Atatürk Evi'ne yer vermeyişleri ilginç karşılanıyor. Selanik'teki Atatürk Evi'nin bulunduğu bölgedeki cadde ve sokaklarda da yönlendirme tabelaları bulunmuyor.
Yalnızca binanın yan sokağa bakan cephesinde, kapının sağ köşesine 1933 yılında yerleştirilen, binanın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dünyaya geldiği ev olduğunu belirten, Türkçe, Elence ve Fransızca olarak, ''Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmiştir. İş bu levha Türkiye Cumhuriyeti'nin onuncu yıl dönümü münasebetiyle konulmuştur. Selanik, 29 Birinciteşrin 1933'' yazılı mermer bir plaka göze çarpıyor.
MANASTIR'DAKİ ASKERİ OKUL
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1896-1899 yılları arasında öğrenim gördüğü Makedonya'nın Manastır (Bitola) kentindeki Askeri İdadi de Türk turistlerin önemli uğrak yerleri arasına girdi.Bugün Manastır Kültür Müzesi olarak kullanılan okul binasının birinci katında düzenlenen anı odasında, Atatürk'ün balmumu heykeli, büstü ve bazı kişisel eşyalarıyla, hayatı, katıldığı savaşlar, devrimleri, veciz sözlerini içeren bilgiler, fotoğraflar ve Atatürk ile ilgili Türkçe ve diğer dillerde yayımlanmış kitap, broşür ve dergiler sergileniyor.
Müze görevlisi, ziyaretçiler geldiğinde, yönetmenliğini Fuat Çağlar'ın yaptığı Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan ''Güneşin Adı: Mustafa Kemal'' isimli kısa filmi de hemen gösterime sokuyor.Işıklı panolarla Büyük Taarruz, Sakarya Meydan Muharebesi, Çanakkale Savaşı Türkçe, İngilizce ve Makedon dillerinde anlatılıyor.Atatürk'ün, eğitimi sırasında aldığı notların da sergilendiği odada, ziyaretçilerin duygu ve düşüncelerini ifade ettikleri anı defteri de bulunuyor. Anı Odası'nı gezen Türk turistler, duygu ve düşüncelerini de Anı Defteri'ne yazıyor.
ATATÜRK'ÜN İLK AŞKI ELENİ'NİN GÖZYAŞLARI
Atatürk ilk aşkı Manastırlı Eleni Karinte'nin yazdığı ve "Seni bekleyen Eleni Karinte'n" diye nihayet bulan bir mektup, müzeyi gezenlere dağıtılıyor. Duygu dolu ifadelerin yer aldığı mektubu okuyanların gözleri yaşarıyor. Atatürk Anı Odası'na gezenlere müze görevlisi tarafından bu aşk mektubu, Atatürk'ün Askeri İdadi'de öğrenci olduğu dönemdeki ''İlk aşkı'' Eleni'nin yazdığı mektup...
Bir Rum iş adamının kızı olan Eleni ile Mustafa Kemal'in evlenmesine önce Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın izin vermediği, daha sonra da babasının Eleni'yi kahyasıyla evlendirdiği anlatılıyor.Eleni'nin müzede dağıtılan ve Atatürk'e hitaben yazdığı aşk mektubu şöyle:
''Çok seneler geçti, ben halen her gün senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektubumu alırsan, beni hatırla. Kağıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken, başka kadını seviyorsan, mektubumu yırt.
Manastırlı Eleni Karinte, bir gün tanıdığı ve aşık olduğu adama bütün ömrünü harcamıştır. Benim seni sevdiğim kadar, o kadını o kadar çok seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum. Fakat, balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan, seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum.
Döneceğini, beni unutmayacağını biliyorum. Babam vefat etti. Beni senden ayırdığından tam bir yıl geçti, beni eve kapattı ve bir ay çıkmama izin vermedi. Ağladım, biliyorum ki tüm kilitleri ve hapisleri boşuna harcadı.Beni evlendirecekleri adamı sadece bir kez gördüm ve kendisi bana onu sevebileceğimi söyledi. Ben kendisine, 'Hayır, ben sadece ilk aşkımı seviyorum' dedim. Babam beni hiç bir zaman affetmedi ve ben de kendisini affetmedim. O zamanlardaki gibi artık genç ve güzel değilim.Ebediyen seni seven ve seni bekleyen, Eleni Karinte'n.''
Kaynak: Haber7 - Bünyamin TOKMAK'ın haberi - 02 Ağustos 2009 06:37
- Okuma Sayısı: Bu yazı 12720 defa okunmuştur.