Gericiliğe Yağma Yok: Dinsel eğitimin verildiği medreselerde dini kural adı altında yığınla hurafe buradaki öğrencilere ezberletilmiş ve yüzyıllar boyunca genç beyinler uyuşturulmuştur. Bu eğitimin etkisiyle de her türlü gelişmeye karşı çıkan bağnaz kuşaklar yetiştirilmiştir. Oysa eğitimin amacı toplumu ileriye götürecek, akılcı ve sorgulayıcı mantığa sahip aydın bireyler yetiştirmektir. Medreselerin, toplumun ayak bağı durumuna geldiğini gören Atatürk de bundan dolayı bu köhnemiş kurumlara son vermiş ve tekrar açılması yönündeki istekleri de sert bir şekilde reddetmiştir.Atatürk’ün bir Karadeniz gezisinde söyledikleri bu konudaki tavrını açıkça yansıtmaktadır:
Kız ve erkek çocukların bir arada okumaya başladıkları sırada, Karadeniz kıyılarında bir inceleme gezisine çıkan Atatürk, 19 Eylül 1924 Cuma günü Rize’de bulunurken Rize ve Pazar müftüleri kendisine bir dilekçe verirler. Atatürk, sunulan dilekçeye göz gezdirdikten sonra biraz sinirli müftülere döner:
- Yaaa?... Demek medreselerin tekrar açılmasını istiyorsunuz? Bu millet, çocuklarını istediği gibi okutmayacak mı? Şimdiye kadar geri kalmamızda, en büyük etkinin ne olduğunu hala bilmiyor musunuz? Hayır, medreseler açılmayacak!.. der ve birdenbire kopan alkış sağanağı içinde sözlerine devam eder.
- Geçiminizi mi düşünüyorsunuz? Rahat olun, ibadetinizle meşgul olun bırakın bu milleti!.. Bu kararı veren Meclis’te, sizden büyük alimler yok mu sanıyorsunuz? Millet, bildiği gibi yapacak... anladınız mı?
Bu sözleri de sürekli alkışlarla karşılanırken yanıbaşındaki valiye dönerek:
- Bu adamlar, burasını ahundlar (İranlı Din Adamı) İran’ı gibi mi yapmak istiyorlar?...
Falih Rıfkı ATAY, Çankaya
- Okuma Sayısı: Bu yazı 10198 defa okunmuştur.